Mikroenjeksiyon ve Embriyo Takibi
Yumurta toplama günü, toplanan yumurtaların etrafındaki hücreler eritilmekte ve yumurtaların olgunluk durumları değerlendirilmektedir. Normal şartlarda toplanan yumurtaların yaklaşık olarak %80’i olgun olmaktadır. Sadece olgun olan (M2-Matür) yumurtaları döllenmelerini sağlamak için mikroenjeksiyon işlemine alabilmekteyiz.
Olgun olan tüm yumurtalara, aynı gün, özel bir mikroskop altında mikroenjeksiyon işlemi yapılmaktadır. Yani, her bir yumurtanın içine, eşe ait olan 1 sperm özel bir teknikle enjekte edilmekte ve ardından yumurtalar, inkübatör dediğimiz özel cihazlara alınmaktadır.
Mikroenjeksiyon işleminin ertesi günü, işlem saatinden yaklaşık olarak 16-18 saat sonra, tüm yumurtalar döllenme durumları açısından değerlendirilmektedir. Normal şartlarda, ICSI yapılan yumurtaların yaklaşık olarak %80’ninin döllenmiş olmasını bekleriz.
Ardından embriyolar inkübatör dediğimiz cihazların içinde, kadın vücudunun oksijen, nem ve ısısını taklit eden ortamda, özel besi yerleri içerisinde takip edilmeye devam edilirler. Döllenme sonrasında embriyoların hücreleri her 12-14 saatte bir ikiye bölünür ve böylece toplama işleminden 72 saat sonra embriyo 8 hücreli bir gelişime ulaşmış olur.
Embriyoların 4. güne kadar olan gelişimleri klivaj evresi, 5. günden itibaren olan gelişimleri blastokist evresi olarak isimlendirilir. Balstokist aşamasına ulaşmış olan embriyo artık 250-300 hücreye erişmiştir. Bu nedenle artık, klivaj evresindeki gibi hücre sayısından bahsedilmez. Bu dönemde embriyolar 1’den başlayarak 6’ya kadar sınıflanırlar.
Tüm bu değerlendirmelerin yapılabilmesi için, embriyoların günde bir kez inkübatör dışına çıkartılmaları ve mikroskop altında kısa süre içerisinde incelenmeleri gerekmektedir. Ancak time lapse inkübatörlerde embriyolar bir kez inkübatöre kaldırıldıktan sonra hiç dışarıya çıkartılmadan, inkübatör içerisinde çekilen görüntüleri bilgisayar ekranında incelenerek değerlendirilebilmektedir. Bu konuda detaylı bilgi için ‘Sürekli Embriyo İzleme-Embriyoskop’ makalemi okuyabilirsiniz.
Mikroenjeksiyon (ICSI) Tekniği Nedir?
Tüp bebek tedavisi sırasında elde edilen yumurtalar, yumurta toplama gününde mikroskop altında değerlendirilir ve matür yani olgun olan yumurtalar döllenmelerinin sağlanması için işleme alınır. Tüp bebek tedavisinde döllenme 2 farklı yöntemle sağlanır. İn vitro fertilizasyon (IVF) ya da mikroenjeksiyon (ICSI).
Mikroenjeksiyon (ICSI) yönteminde mikro manipülatör dediğimiz cihazlar yardımı ile her bir olgun yumurta içerisine eşe ait bir sperm seçilerek direk enjekte edilir. Böylece yumurtanın döllenmesi sağlanır. Mikroenjeksiyon (ICSI) tekniği ile işleme alınan yumurtaların %80’i döllenmektedir.
İn vitro fertilizasyon (IVF) tekniğine göre döllenme oranı daha yüksek olduğu ve çok az sayıdaki spermle dahi döllenme sağlanabildiği için her hastamızda tüp bebek tedavisinde mikroenjeksiyon (ICSI) tekniği ile döllenmeyi sağlamaktayız.
Mikroenjeksiyon (ICSI) Kimlere Yapılır?
Tüp bebek tedavisi ile elde ettiğimiz yumurtaların döllenmesi için uyguladığımız yöntemlerden biri mikroenjeksiyon (ICSI) dur. İlk başta özellikle in vitro fertilizasyon (IVF) uygulaması için yeterli sayıda spermi olmayan, çok az sayıda sperm varlığında uygulanmış olsa da döllenme oranı daha yüksek olduğu için günümüzde gebe kalamama nedeninden bağımsız olarak tüm hastalarınızda uygulamaktayız.
Mikroenjkesiyon (ICSI) yönteminin en önemli avantajı çok çok az sayıda spermi olan, hatta cerrahi yolla (TESE/PESA) sperm edilen hastalarda da döllenmenin sağlanabilmesidir. Çünkü bu yöntemde yumurta sayısı kadar sperm olması yeterli olmaktadır.
Tüp Bebekte Mikroenjeksiyon (ICSI) Tekniği Nasıl Yapılır?
Mikroenjeksiyon tekniği öncesinde yumurta toplama sonrasında elde edilen yumurtalar özel bir işlemden geçirilir ve olgun olanlar tespit edilir. Sonrasında eşin ürettiği örnekten şekilsel olarak en normal görünen ve hareketli spermler mikroenjeksiyon için seçilir.
Sonrasında mikro manipülatör dediğimiz cihaz yardımı ile, embriyolog her bir yumurta içerisine bir spermi enjekte eder. İşlem toplam yumurta sayısına göre değişmekle birlikte yaklaşık 15-20 dakikada tamamlanır.
Mikroenjeksiyon bitince yumurtalar özel bir kültür sıvısı içine alınır ve inkübatör dediğimiz cihaza kaldırılır. İşlem saatinden 16-18 saat sonra da döllenme olup olmadığının anlaşılması için yumurtalar çıkartılır ve mikroskop altında değerlendirilir. Bu teknikle işlem gören yumurtaların yaklaşık %80’i döllenmektedir.
Mikroenjeksiyon (ICSI) Nasıl Yapılır?
Mikroenjeksiyon (ICSI) her bir yumurta içerisine bir sperm enjekte edilerek yapılan, tüp bebek tedavisinde döllenmeyi sağlayan bir yöntemdir. Mikro manipülatör dediğimiz cihaz yardımı ile yumurta ile spermin birleşmesi sağlanır.
Mikroenjeksiyon Aşamaları
Öncelikle tüp bebek tedavisinin ilk basamağı olarak yumurtalık uyarımı yapılır ve yumurta keseleri yani folliküller istenilen boyuta kadar büyütülür. Yaklaşık olarak 8-10 günde folliküller istenilen boyuta ulaşırlar. Ardından çatlatıcı iğne yapılarak yumurtaların olgunlaşması sağlanır ve enjeksiyondan 34-36 saat sonra yumurta toplama yapılır.
Yumurta toplama gününde elde edilen yumurtanın etrafındaki kümülüs denilen hücreler özel bir işlem ile eritilir ve her bir yumurta mikroskop altında değerlendirilerek olgun olanlar işleme alınmak üzere ayrılır. Eşin ürettiği örnekteki spermler ya da cerrahi yolla sperm elde edildi ise alına parçalardaki spermler mikroskop altında incelenir ve baş, boyun, kuyruk yapısı normal olan, hareketli olan spermler seçilerek her bir yumurtanın içerisine bir sperm hücresi enjekte edilir.
Bu işlem mikro manipülatör dediğimiz özel cihazlar yardımı ile yapılır. Ardından yumurtalar, özel bir besleyici sıvı içeren kaplara aktarılır ve kadın vücudunun ısı, nem ve gaz oranlarını taklit eden inkübatör dediğimiz cihazlarda takibe alınır.
Mikroenjeksiyon ile invitro fertilizasyon (IVF) yönteminin farkları nelerdir?
Tüp bebek yöntemi ile elde edilen yumurtaların döllenmesi mikroenjeksiyon (ICSI) ya da invitro fertilizasyon (IVF) yöntemi ile sağlanmaktadır. İki yöntemin bazı farkları bulunmaktadır;
- İnvitro fertilizasyon (IVF) yönteminde belli sayıda sperm bulunmalıdır. Spermler yumurta etrafına bırakılır ve spermin kendiliğinden yumurta içerisine girmesi ve döllenmeyi sağlaması beklenir. Bu nedenle sperm problemi olmayanlarda invitro fertilizasyon (IVF) yöntemi kullanılabilir.
- Mikroenjeksiyon (ICSI) yönteminde ise tek bir sperm yumurta içerisine enjekte edilir. Böylece döllenme sağlanır. O nedenle şiddetli oligospermi, kriptospermisi olan ya da azospermisi olup cerrahi yolla (TESE/PESA) sperm elde edilen ve çok az sayıda spermi olanlarda bu yöntem sayesinde döllenme elde edilebilir.
- Mikroenjeksiyon (ICSI) yöntemi ile ejekülat spermi kullanıldığında döllenme oranı %80 civarında olurken, invitro fertilizasyon (IVF) yöntemi ile döllenme oranı biraz daha düşük olmaktadır. Bu nedenle biz tüm hastalarımda, gebe kalamama nedeninden bağımsız olarak döllenmeyi sağlamak için Mikroenjeksiyon (ICSI) yöntemini uygulamaktayız.
Mikroenjeksiyon Hamilelik İhtimalini Artırır mı?
Mikroenjeksiyon (ICSI) yöntemi, tüp bebek tedavisinde elde edilen yumurtaların döllenmesini sağlayan ileri teknoloji bir tekniktir. Invitro fertilizasyon (IVF) yöntemine göre daha yüksek döllenme sağladığı için işlem sonrasında daha fazla döllenmiş yumurta ve takiben de daha fazla embriyo elde edilmesini sağlar. Döllenen yumurtaların %96-97’si bölünerek embriyo oluşturmaktadır.
Mikroenjeksiyon (ICSI) ve Aşılamanın Farkları
Mikroenjeksiyon (ICSI) tüp bebek tedavisi kapsamında yumurtaların döllenmesini sağlayan tekniğe verilen isimdir. Aşılama ise, hap ya da günlük iğne ile yumurta gelişimi ve yumurtlama sağlanmasından sonra tam yumurtlama saatine uyacak zamanlama ile eşin ürettiği sıvıdaki spermin alınıp yıkanıp, hareketli spermlerin rahim içine enjekte edilmesidir. Yani birbirinden farklı tedavi yöntemleridir.
Mikroenjeksiyon (ICSI) Tekniğinin Avantajları Nelerdir?
Mikroenjeksiyon (ICSI) tekniğinin en önemli avantajı sperm sayısı çok az olan çiftlerde dahi döllenmenin çok etkin olarak sağlanabilmesidir. Ejekülatta tek tük düzeyde sperm varlığında ya da azospermi mevcut olup cerrahi yolla testislerden TESE ya da PESA yöntemi ile sperm elde edilen çiftlerde de uygulanabilmektedir ve ejekülat spermi ile döllenme oranı %80 civarında, TESE/PESA yöntemi ile sperm elde edilen hastalarımızda da %65-70 düzeyinde olmaktadır.
Mikroenjeksiyon İşlemi Ne Kadar Sürer?
Mikroenjeksiyon işleminde her bir yumurta içerisine bir sperm enjekte edilmektedir. Yumurta sayısına göre değişmekle birlikte mikroenjeksiyon işlemi ortalama 15-20 dakikada tamamlanmaktadır.
Mikroenjeksiyon Fiyatları
Mikroenjeksiyon yöntemi tüp bebek tedavisinde elde edilen yumurtaların döllenmesini sağlayan bir tekniktir. Bu tekniğin ücretlendirmesi tüp bebek tedavisinin ücreti içerisinde olduğu için ilave ücret ödenmemektedir. Tüp bebek paket fiyatının içerisine tüp bebek tedavisinin yumurtalık uyarımı, yumurta toplama, mikroenjeksiyon, embriyo kültürü ve embriyo transferi dahil olmaktadır.
Mikroenjeksiyonun Başarılı Olduğu Nasıl Anlaşılır?
Mikroenjeksiyon uygulandıktan yumurtalar özel bir sıvı içerisine bir kaba aktarılır ve inkübatör dediğimiz cihazın içerisine kaldırılır. İnkübatörler vücut içi ortamı ısı, nem ve gaz oranları açısından taklit eden özel cihazlardır. Mikroenjeksiyon yapıldıktan 16-18 saat sonra inkübatörden çıkartılarak yumurtalar mikroskop altında değerlendirilir ve döllenme olup olmadığı tespit edilir.
Sürekli Embriyo İzleme Sistemi (Embriyoskop) Nedir?
Yumurtalar toplandıktan sonra, özel besleyici sıvılar içeren kaplarda transfer ya da embriyo dondurma gününe kadar inkübatör dediğimiz özel cihazlar içerisinde tutulurlar. Bu cihazlar kadın üreme sistemi organlarındaki (tüpler ve rahim) ısı, nem ve gaz oranlarını taklit eden cihazlardır.
Döllenmiş olan yumurtalar bölünerek embriyolara dönüşürler ve her gün günde bir kez inkübatörden çıkartılarak mikroskop altında bulundukları gün için kaliteleri değerlendirilir.
Sürekli embriyo izleme sistemi (time lapse) sayesinde ise embriyolar inkübatörden hiç çıkartılmazlar. İnkübatör içerisindeki kameralar sayesinde yaklaşık 20 dakikada bir embriyonun fotoğrafı çekilir ve bilgisayar sayesinde bu görüntüler değerlendirilebilir. Böylece de embriyo son güne kadar dış ortam koşullarına maruz kalmadan izlenebilir ve çok daha fazla veri üzerinden gelişimi takip edilip değerlendirilebilir.
Embriyo Takibi Nasıl Yapılır?
Embriyolar transfer edilecekleri, dondurulacakları ya da Preimplantasyon Genetik Tanı ve Tarama (PGT) için biyopsilerinin yapılacağı son güne kadar inkübatör denilen cihazlar içerisinde özel besleyici sıvılar içerisinde tutulurlar. Gelişimlerinin yani bölünme dinamiklerinin izlenmesi ve belli günlerdeki kalitelerinin kaydedilmesi için belli saat aralıklarında inkübatörden çıkartılır ve mikroskop altında değerlendirilirler. Bu amaçla embriyoları döllenme sonrasında 2., 3. 5. ve 6. günlerde değerlendirmekteyiz.
Embriyo Takibinde Oluşabilecek Sorunlar Nelerdir?
Yumurtalar döllendikten sonra %96-97 oranında bölünerek embriyolara dönüşürler. Oluşan embriyolar da gelişim sırasında farklı farklı kalitelerde embriyolara dönüşürler. Embriyoların bir kısmı çok iyi kaliteye ulaşırlar ancak bazıları günler içerisinde duraksar ve ne transfer ne de dondurma için uygun kaliteye ulaşamayabilirler.
3. gün iyi kalitede olan embriyoların %40-45’i iyi kaliteli 5. gün embriyosuna dönüşürken ilave %5-10 embriyo da 6. gün iyi kaliteli blastokist haline gelebilmektedir.
Tüp Bebek Tedavisi, Mikroenjeksiyon ve Embriyo Takibi İçin Doktor Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?
Tüp bebek tedavisi önemli tecrübe ve donanım gerektiren özellikli bir tedavidir. Dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de tüp bebek her yerde aynı gebelik oranı ile yapılmamaktadır. Doktor seçiminde hekimin kaç yıldır bu alanda çalıştığı, özellikle tüp bebek uzmanlığının bulunup bulunmadığı, bu alanda aldığı eğitimler ve laboratuvar donanımı tüp bebek tedavisi sonrasında gebelik oranları açısından çok çok önemli olmaktadır.
İletişim Bilgileri
Yazar: Prof. Dr. Mehtap Polat
Telefon: +90 530 011 41 33
E-Posta: [email protected]