Tüp bebek tedavisinde kullanılan yöntemler çifte özel, onların bireysel özelliklerine göre belirlenmeli ve tedavi bireyselleştirilmelidir. Her çifte aynı şema, aynı doz, aynı tedavinin uygulanması bazı çiftlerde başarı sağlayabilir ancak kimi çiftlerde yetersiz kalacaktır.
Tüp Bebek Nedir?
Ankara tüp bebek tedavisi genel olarak gebeliğe yardımcı tedavilerden gebelik getirisi en yüksek olan tedavi şeklidir. Kısırlık tespiti yapılmış veya herhangi bir rahatsızlıktan dolayı hamile kalamayan çiftler için gebeliği sağlayıcı bir tedavi süreci olmaktadır.
Ancak bu tedavi döneminde çiftin bireysel özellikleri yanında hekimin tecrübesi, kaç yıldır bu alanda çalıştığı, sadece infertilite üzerine çalışıp çalışmadığı, eğitimi, gelişmiş ve güncel laboratuvar tekniklerinin tercih edilmesi ve merkez donanımı ile kullanılan malzeme kalitesi de önem arz eden durumlar arasında yer almaktadır.
Bu yazımızda tüp bebek tedavisinde kullanılan tedavi yöntemleri ve bu yöntemlerin nasıl uygulandığı konusunda sizleri bilgilendirmeyi amaçladık.
Tüp Bebek Yöntemleri Nelerdir?
Tüp bebek tedavisinde tedavinin kişiye özel planlanması elde edilecek yumurta sayısını, embriyo sayısını ve gebelik şansını arttıracaktır. Bu kapsamda ilk basamakta dikkatli ve özenli bir değerlendirme yapılması ve çift için en uygun olacak tedavi tipinin seçilmesi başarıya giden yolda önem arz etmektedir.
Kadın yaşı genç olan, yumurta sayısı normal aralıkta olan bir çiftte taze transferli bir tüp bebek uygulaması yapılabilirken, polikistik over sendromu gibi çokça yumurtası olan anne adaylarında önce tüp bebek yöntemi ile elde edilecek embriyoların dondurulması ve ardından rahim içinin hazırlanarak embriyolardan birinin çözülüp transfer edilmesi emniyetli bir uygulama sağlayacak ve aşırı uyarım sendromu (OHSS) gelişme ihtimalini ortadan kaldıracaktır.
Ailede genetik hastalık saptanmış olan ya da eşlerde kromozomal sorun olanlarda genetik taramalı tüp bebek yapılması (PGT), yumurta sayısı azlığı olan çiftlerde embriyo biriktirme gibi seçeneklerin kullanılması da başarı şansını ve sağlıklı bebek sahibi olunma ihtimalini arttıracaktır.
Tüp Bebek Tedavi Süreci Nasıl Olmaktadır?
Tüp bebek tedavisi genel olarak 6 basamaktan oluşmaktadır. İlk basamakta uygulanan ilaçlarla yumurta keselerinin (folliküller) büyümesi sağlanmakta, ardından folliküller yeterli büyüklüğe gelince yumurta toplama işlemi yapılmaktadır.
Yumurta toplama gününde her bir olgun yumurta eşin bir spermi ile birleştirilmekte ve ertesi gün döllenmiş olan yumurtalar takibe alınmaktadır. Embriyo kültürü aşamasında laboratuvar ortamında gelişen embriyolar takip edilmekte ve ardından transfer ve dondurma işlemleri için en uygun kalitede olanlar seçilmektedir.
Blastokist aşamasında yani 5. gün embriyoların transfer edilmesinden 9 gün sonra kanda gebelik testi ile gebelik olup olmadığı anlaşılabilmektedir.
IVF (In Vitro Fertilization) Yöntemi Nedir?
Tüp bebek tedavisinde elde edilen yumurtaların eşin spermi ile döllenmesini sağlayan 2 yöntem bulunmaktadır. Biri in vitro fertilizasyon (IVF), diğeri de mikroenjeksiyondur (ICSI). IVF yönteminde olgun olarak değerlendirilen her bir yumurtanın etrafına belli sayıda hareketli sperm yerleştirilir ve spermin yumurtayı kendisinin döllemesi beklenir. Bu yöntemin kullanılabilmesi için baba adayının yeterli sayıda hareketli sperme sahip olması gereklidir. Döllenme oranları mikroenjeksiyon yöntemine göre biraz daha düşüktür.
IVF Yönteminde Süreç Nasıl İşler?
IVF yönteminde de süreç mikroenjeksiyonda olduğu gibi öncelikle yumurtalık uyarımı ile başlar. Geliştirilen yumurta keseleri yani folliküller istenilen boyuta gelince çatlatıcı iğne yapılır ve yumurtalar toplanır. Aynı gün eşin spermleri ile IVF işlemi yapılır ve ertesi gün döllenmiş yumurtalar tespit edilerek takibe alınır ve embriyo sayı ve kalitesine ve tedavi planına göre elde edilen embriyolarla transfer yapılıp kalan kaliteli embriyolar dondurulabilir.
ICSI (Intrasitoplazmik Sperm Enjeksiyonu – Mikroenjeksiyon) Tedavi Yöntemi Nedir?
Mikroenjeksiyon tüp bebekte kullanılan döllenme yöntemlerinden biridir. Döllenme oranları bu yöntem ile klasik IVF yöntemine göre daha yüksek oranda olmaktadır. ICSI yönteminde, yumurta toplama günü elde edilen her bir olgun yumurtanın içine bir adet normal görünümlü ve hareketli sperm enjekte edilir. Ertesi gün yumurtanın döllenme durumu kontrol edilir. Bu teknikle yumurtaların %75-80’i döllenmektedir.
ICSI yöntemi özellikle, sperm sayısı çok az olan ya da cerrahi yolla sperm elde edilen çiftlerde kullanılabilse de döllenme oranları daha yüksek olduğu için ben hastalarımda tüm gebe kalamama nedenlerinde döllenmeyi sağlamak için bu yöntemi kullanmaktayım.
Elbette ICSI sonrasında elde edilecek döllenme oranları üzerinde işlem yapan embriyoloğun yetkinliği de önemli bir etken olmaktadır. Tecrübesiz bir elde döllenme oranları çok daha düşük olacaktır.
Blastokist Transferi
Blastokist transferi,tüp bebek tedavisinde yumurta toplama işlemi sonrasında 5-7. güne ulaşan embriyoların naklini ifade etmektedir. Bu süreçten sonra embriyolar laboratuvarda kültüre edilemez. 5. Gün taze transfer yapılabilmesi için son gündür. Bundan daha uzun süre izlenen (6. ya da daha nadiren 7. gün) embriyolardan uygun kaliteli olanların daha sonra rahim içi hazırlığı ile nakledilmek üzere dondurulması gerekmektedir. Embriyo rahime nakilden sonra 6-7.günlerde koruyucu tabakası zona pellüsidadan ayrılır ve rahim iç tabakasına yerleşir.
Blasokist aşamasında embriyo, bebeği ve plesantayı oluşturan iç hücre kitlesi ve trofoektoderm hücrelerinden oluşan çok hücreli bir yapıya sahiptir. Bu sürece varmış embriyolar trofoektoderm yapısının ve iç hücre kitlesinin kalitesine göre sınıflandırılır. Her ikisinin de kaliteli olduğu embriyoların aktarımı ile daha yüksek hamilelik oranları görülebilmektedir.
Ek olarak blastokist sürecine varmış embriyolar son teknolojik yöntem olan vitrifikasyon yani dondurma işlemi ile başarılı bir şekilde dondurulabilmekte ve istenildiğinde yıllar sonra dahi kolayca çözülebilmekte ve %100’e yakın sağ kalım oranları ile nakledilebilmektedir.
Tüp bebek tedavisinde 5.gün yani blastokist aşamasında embriyo transferi yapabilmek ve başarılı sonuçlar alabilmek, tüp bebek laboratuvarının aşağıda belirttiğimiz özelliklere sahip olmasını gerekir:
- Laboratuvar şartları ideal düzeyde olmalıdır. Isı, nem ve gaz oranları açısından ortam koşulları, havalandırılması, hijyeni ve tüm bunların periyodik kontrollerinin doğru yapılması önemlidir.
- Kaliteli ve gerekli testleri yapılmış malzemeler kullanılmalı. Tüm cihazların kalibrasyonları ve kontrolleri sık ve düzenli yapılmalıdır.
- Profesyonel tecrübeli bir ekibe sahip olunmalıdır.
- Tüp bebek ünitesi devamlı yenilenmekte olan teknolojik gelişmeleri titiz bir şekilde takip etmelidir.
Hangi Durumda Hangi Tüp Bebek Tedavi Yöntemi Uygulanmalıdır?
Tüp bebek tedavisinde tedavi seçimi tamamen çiftin bireysel özelliklerine göre yapılmalıdır. Kadın yaşına, yumurtalık rezervine, bir sağlık sorunu olup olmamasına, yapılan testlerde bir sorun olup olmamasına ve eşin özelliklerine göre uygun tedavi şekli ve şemasının yapılması tüp bebekte başarı şansını yükseltecek ve daha emniyetli olacaktır.
Örneğin anne adayında polikistik over sendromu (PCOS) gibi bir rahatsızlığa bağlı olarak yumurta sayısı normalden daha fazla ise, tüp bebek tedavisinde önce embriyoların dondurulup ardından dondurulmuş embriyo nakli için hazırlık yapmak uygun olacağı gibi, yumurta sayısı normal aralıkta olanlarda yumurta toplama yapıldığı ay embriyo transferi yapılıp, kalan kaliteli embriyoların gelecekte kullanılmak üzere dondurulması uygun olacaktır.
Ailede saptanmış bir genetik hastalık varlığında ya da ileri anne yaşı nedeniyle tüp bebek yapılan çiftlerde genetik tarama yapılması sağlıklı bebeğe ulaşılma ihtimalini arttıracaktır.
Yumurta sayı azlığı olanlarda öncelikle birkaç siklus yumurtalık uyarımı yapıp embriyo biriktirme yapmak ta ardından yapılacak embriyo transferi ile gebelik şansını yükseltecektir.
Sonuçta tüp bebek tedavisinin çiftin özelliklerine göre şekillendirilmesi ve yapılması elde edilecek başarıyı yükseltecektir.
En İyi Tüp Bebek Tedavi Yöntemi Hangisidir?
En iyi tüp bebek yöntemi, çiftin bireysel özelliklerine göre planlanmış olan tüp bebek yöntemidir.
Tedavide Kullanılan Yöntem Tüp Bebek Başarısını Etkiler mi?
Tüp bebek tedavisini yapan hekimin bu alandaki tecrübesi, aldığı eğitim, sadece bu alana özgü çalışıp çalışmaması tüp bebek başarı şansını etkilemektedir. Aynı zamanda tüp bebek tedavisinin yapıldığı laboratuvar koşulları, kullanılan malzeme kalitesi ve embriyoloğun tecrübesi de başarı şansını etkilemektedir.
Preimplantasyon genetik tarama (PGT-A)
Preimplantasyon genetik tarama (PGT-A) yöntemi embriyodan blastokist aşamasında iken alınan hücre örneklerinde tüm kromozomların taranmasına olanak sağlar ve bu sayede sağlıklı olduğu tespit edilen embriyonun transferi planlanır.
PGT-A yöntemini özellikle anne adayının yaşı 38-40 yaş üzerinde ise önermekteyiz. Çünkü kadın yaşı ilerledikçe üretilen yumurtanın kormozomal olarak eksik ya da fazla içeriğe sahip olma riski artmakta ve bu da sağlıksız embriyoya dönüşeceği için, gebelik şansı düşmekte, elde edilen gebelikte düşük riski artmakta ya da Down Sendromu gibi problemlere sahip bebek sahibi olma riskini yükseltmektedir.
Bu nedenle tercih eden çiftlerde PGT-A yöntemi ile elde edilen embriyo rahime nakledilmeden blastokist aşamasında iken bebeğin eşini oluşturacak olan trofoektoderm tabakasından hücre örneği alarak tüm kromozomlar açısından tarama yapılmaktadır. PGT-A taramasından geçmiş ve sağlıklı olan embriyoya ulaşılmış çiftlerde artık anne adayının yaşı önemini kaybetmekte ve gebelik ve canlı doğum oranları önemli ölçüde yükselmekte ve düşük riski de çok azalmaktadır.
PGT-A yönteminde en güncel yaklaşım biyopsinin blastokist aşamasında yani 5. ya da 6. güne ulaşmış olan embriyonun trofoektoderm tabakasından yapılmasıdır. Bu sayede 3. gün biyopsiden farklı olarak bir yerine 3-5 hücre örneği alınabilmekte, tüm kromozomlar taranabilmekte ve sonrasında yerleştirme ile gebelik şansı olumsuz etkilenmemektedir.
PGT-A yönteminin uygulanabilmesi için laboratuvar koşullarının ve kullanılan malzemelerin embriyoyu 5. , 6. güne kadar güvenle takip edebilecek şekilde çok iyi olması gerekir.
Laboratuvar koşulları uygun olmayan kliniklerde embriyonun blastokist aşamasına ulaşma ihtimali düşük olmaktadır. Aynı zamanda embriyodan biyopsi yapan embriyoloğun yetkinliği de hem alınan parçanın yeterliliği hem de embriyonun zarar görmemesi açısından çok önemlidir. İlaveten PGT-A yöntemini uygulayan merkezin başarılı bir embriyo dondurma ve çözme programının olması da biyopsi sonrası dondurulan ve çözülen embriyonun olumsuz etkilenmemesi açısından hayati öneme sahiptir.
PGD (PGT-M) (Preimplantation Genetik Tanı-Gelişmiş Emriyo Seçimi) Yöntemi Nedir?
Eşlerde saptanan genetik hastalık ya da genetik hastalık taşıyıcılığı varlığında tüp bebek yöntemi ile elde edilen embriyolardan biyopsi yapılarak yani hücre örneği alınarak genetik hastalık taraması yapılabilmektedir. Embriyodan alınan hücrelerde ailede var olan hastalık açısından test yapılabilmekte ve embriyo rahime nakledilmeden sağlıklı olup olmadığı anlaşılabilmektedir.
Böylece hasta olan embriyonun naklinden kaçılmakta ve sağlıklı bebek sahibi olmaları sağlanmaktadır.
Embriyo Biyopsisi Yöntemi Nedir?
Genetik tanı ve tarama (PGT) yapmak amacı ile tüp bebek yöntemi ile elde edilen, blastokist aşamasındaki embriyolardan, bebeğin eşini oluşturan trofoektoderm tabakasından hücre örneği alınmasına embriyo biyopsisi denilmektedir.
Assisted Hatching (Yardımlı Yumurta Kabuğu Açılması) Yöntemi Nedir?
Embriyonun etrafındaki zar yapıya zona pellucida denilmektedir. Embriyo 5. güne ulaştığında bu zardan sıyrılarak çıkar ve ardından rahime tutunabilir. Doğal olarak kendiliğinden gerçekleşen bu sürecin laboratuvar koşullarında embriyolog tarafından embriyo zona tabakasına yapılan delik açma ya da inceltici girişimlerle kolaylaştırılmasına assisted hatching denilmektedir. Assisted hatching mekanik olarak, özel solüsyonlar kullanılarak yani kimyasal yolla ya da lazer kullanılarak yapılabilir.
Özellikle tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı olan, ileri kadın yaşı varlığında tüp bebek tedavisi yapılan çiftlerde faydalı olabileceği düşünülse de yapılan çalışmalarda belirgin bir faydası raporlanmamıştır.
FET (Frozen Embriyo Transferi) Yöntemi Nedir?
Dondurulmuş embriyonun, gerekli rahim içi hazırlık aşamasından geçtikten sonra çözülüp nakledilmesine frozen embriyo transferi yani dondurulmuş embriyo transferi denilmektedir.
Bu amaçla öncelikle hastamıza uygun olan hazırlık protokolünü seçmekte ve rahim içini hazırlamaktayız. Ardından da donmuş olan embriyolardan 1-2 tanesini çözüp nakletmekteyiz. Embriyo dondurma işlemini blastokist aşamasında yani 5. ya da 6. gün yaptığımız ve vitrifikasyon yöntemini kullandığımız için çözme işlemi sonrasında sağ kalım oranı yaklaşık %100 olmaktadır.
İletişim Bilgileri
Yazar: Prof. Dr. Mehtap Polat
Telefon: +90 530 011 41 33
E-Posta: info@mehtappolat.com