Azospermi, erkeğin menisinde hiç sperm bulunmaması durumudur. Azospermi popülasyonda erkekler arasında %1 oranında görülürken, kendiliğinden gebe kalamayan çiftlerde yapılan değerlendirmede %10-15 oranlarında saptanabilir.
Azospermi Nedir?
Bir erkeğin cinsel ilişki sırasında boşaldığı sıvıda üreme hücreleri olan spermler bulunur. Hareketli olan spermler cinsel ilişki sonrasında kadın genital sisteminde tüplere kadar ulaşır ve yumurta ile karşılaşırsa döllenme olup, embriyo gelişir ve oluşan embriyo rahime gelerek yerleşirse gebelik meydana gelir.
Erkeğin dışarı boşaldığı sıvıda hiç sperm bulunmaması durumuna azospermi denmektedir.
Azospermi Belirtileri Nelerdir?
Azospermi testiste sperm üreten hücrelerin yetersizliğine (Testiküler yetmezlik) ya da sperm toplayıcı kanallardaki tıkanıklığa bağlı gelişmiş ise hiçbir bulgu vermeyebilir. Ancak hipogonadotropik hipogonadizm dediğimiz hormon eksikliğine bağlı gelişti ise vücutta kıllanma azlığı, ereksiyon (sertleşme) problemleri görülebilir.
Kromozomal farklılık temelinde gelişti ise kişide bazı sağlık sorunları tabloya eklenebilir. Sperm toplayıcı kanallarında yoklukla beraber seyreden Kistif fibrozis rahatsızlığı varlığında akciğer problemleri, sık enfeksiyon geçirme öyküsü görülebilir.
Azospermi Tanısı
Bir erkeğe azospermi tanısının konulabilmesi için, en az 4-6 hafta ara ile, 2 kez, 2 ila 6 günlük cinsel perhizli olunan dönemde yapılan sperm analizinde sperm yokluğunun saptanmış olması gerekir.
Özellikle, menide tek tük spermi olan yani kriptospermi olgularında, çok az sayıdaki sperm direk inceleme ile görülmeyip, hızlı çevirme (santrifüj) sonrası örneğin incelenmesi ile görülebildiğinden, analizin tüp bebek laboratuvarında, deneyimli bir elde yapılması, azospermi ile kriptospermi ayrımının yapılabilmesi açısından hayati olacaktır.
Çünkü bu sayede saptanan az sayıdaki sperm tüp bebek tedavisi sırasında kullanılabilir ve erkeğe sperm elde etmek için biyopsi yapılmasına gerek kalmayabilir.
Azospermi Varlığında Hangi Testler Yapılır?
Öncelikle azospermi varlığında sebebi bulmaya yönelik testler planlanmalıdır. Bu kapsamda genetik problemleri saptamak için kromozom analizi ve Y kromozom noksanlık (delesyon) testi yapılması, hormon testlerinin planlanması, fizik muayene ile testislerin yerinde olduğunun ve büyüklüğünün tespiti ve gerekli olgularda ultrasonografi ile değerlendirme yapılması planlanabilir.
Erkek İnfertilitesi – Kısırlığı Neden Olur?
Azospermi, genetik olarak kalıtılan bazı hastalıklar nedeniyle (kistik fibrozis vb), kromozomal farklılık temelinde (Klinefeleter Sendromu, translokasyon, inversiyon), geçirilmiş cerrahiler, enfeksiyonlar, testis dokusuna zarar verici etkisi olabilen kemoterapi, radyoterapi gibi tedavilerin uygulanmış olması, çeşitli ilaçların kullanımı, hormon yapım yetersizliği (hipogonadotropik hipogonadizm) ve testis dokusunda sperm yapımından sorumlu hücrelerin doğuştan yetersizliği, bazen de şiddetli varikosel varlığında görülebilir.
Bazen de sperm sayısında azlık (oligospermi, kriptospermi) temelinde ya da sperm değerleri normal olsa da şekilsel (morfolojik) problemler (teratospermi, globozoospermi gibi morfolojik sorunlar) temelinde de erkek infertilitesi görülebilir.
Azospermi Nedenleri
Azospermi olgularını 2 ana başlıkta incelemek yerinde olacaktır;
Sperm Taşıyıcı Kanallarında Tıkanıklığa Bağlı Gelişen Azospermi (Obstrüktif Azospermi)
Testiste sperm üretiminde sorun yoktur. Ancak spermin testislerden, boşalma sonrasında dışarıya atılımına kadar yol kat ettiği toplayıcı kanallarda sorun mevcuttur. Bu problem geçirilmiş enfeksiyonlara, travmaya, geçirilmiş ameliyatlara veya doğuştan yokluğa bağlı olabilmektedir. Genellikle bu olgularda cerrahi yolla düzeltim yapılmasının başarısı oldukça sınırlı olmaktadır.
Ancak tüp bebek tedavisi kapsamında testisi Vas deferens’e bağlayan tüplerden (epididimis) ya da testislerden enjektör ile sıvı çekilmesi ile (PESA/TESA- Testiküler Sperm Aspirasyonu) etkin bir şekilde sperm elde edilebilmekte ve ejekülat spermine (Penisten dışarı atılan sıvı içerisindeki sperm) yakın oranlarda döllenme ve gebelik elde edilebilmektedir.
Bu tipte azospermisi olan olgularda doğuştan var olabilen vas deferens kanallarının yokluğunun tespiti önemlidir. Çünkü bu olguların bir kısmında, Türkiye’de de yaygın olan kistik fibrozis rahatsızlığı ya da taşıyıcılığı bulunabilmektedir.
Özellikle ağır olgularda şiddetli akciğer hastalığı bulguları verebilen bu hastalık varlığı açısından erkeğe ve gerekli hallerde kadına kistik fibrozis mutasyon varlığı açısından değerlendirme yapmak önerilmelidir. Eğer eşlerde aynı bölgede mutasyon belirlenirse bebeklerinde kistik fibrozis rahatsızlığı görülme riski %25’ler civarında olabileceğinden, Preimplantasyon Genetik Tanılı tüp bebek (PGT-M) yapmak gerekebilmektedir. Detaylı bilgiye Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT-M) makalemden ulaşabilirsiniz.
Tıkayıcı olan azospermi olgularında, kanallardan enjektör ile çekilen sıvıda (PESA, TESA) sperm bulunma ihtimali neredeyse %100’ler civarında olduğu için, işlemi yumurta toplama günü yapmayı tercih etmekteyiz. Bu yolla alınan spermlerle döllenme ve gebelik oranları neredeyse meni spermine yakın oranlarda olmaktadır.
Testislerde Yapım Yetersizliğine Bağlı Gelişen Azospermi (Tıkayıcı Olmayan Tipte-Non Obstrüktif Azospermi)
Bu olgularda testislerden sperm üretiminde yetersizlik (testiküler yetmezlik) vardır. Bu durum ya testiste üretimi engelleyecek genetik problem varlığı gibi bir soruna ya da daha nadiren görülen, beyindeki hipotalamus ve hipofiz bezinden salgılanan hormonların yetersizliğine bağlı testislerin sperm ve erkeklik hormonu üretiminin olmamasına bağlı olarak gelişebilmektedir ki bu olguları hipogonadotropik hipogonadizm olarak tanımlamaktayız. Tıkayıcı olmayan azospermiye sahip kişilerin %2-5’inde bu rahatsızlık saptanmaktadır.
Hipogonadotropik hipogonadizm saptanan olgularda dışardan verilen ilaç tedavisinin sperm yapımını uyarıcı etkisi olabilmektedir. Bu sayede meniye sperm atımı olması ile, tüp bebek tedavisinde cerrahi yolla sperm elde edilmesine gerek kalmaksızın, meni spermi ile tedavi yapılması sağlanabilmektedir. Hatta bazı hastalarda normal sperm sayı ve hareketliliğine ulaşmak ve kendiliğinden gebelik elde edilmesi de söz konusu olabilmektedir.
Yukarıda bahsettiğimiz nadir görülen hipogonadotropik hipogonadizm olguları dışında kalan erkeklerde, dışardan verilen çeşitli hormon içerikli ilaçların, vitaminlerin, antioksidanların ve yapılacak operasyonların sperm üretimini arttırıcı ya da biyopsi (TESE) işlemi sonrasında sperm elde edilme ihtimalini arttırıcı etkileri yoka yakındır. Bu grup olgularda öncelikle mutlaka kromozom analizi ve Y kromozom noksanlık yani mikrodelesyon analizi yapılmalıdır.
Azospermisi olan bu hastalarda %10-15 ihtimalle kromozomlarda yapısal ya da sayısal anormallikler görülebilmektedir. Bu sorunlar içinde en sık görüleni Klinefelter Sendromu’dur.
Klinefelter Sendromu olan erkeklerde kromozom dizilimi 47,XXY şeklindedir. Bu olgularda mikroskop eşliğinde TESE (Testiküler Sperm Ekstraksiyonu) yapılması ile %55-57’ler civarında sperm elde edilebilmekte ve tüp bebek tedavisi ile gebelik yakalanabilmektedir. Biz de Dünya’da 3. en geniş seriyi içeren tecrübemizi ve sonuçlarımızı yıllar önce yurtdışı saygın bir dergide yayınladık. (1)
İlaveten bu grup hastalarda yapılan kromozom analizi sonrasında, kromozomlarda kopma ve yer değiştirme yani translokasyon durumu da tespit edilebilir. Böyle bir tanı varlığında, bu olgularda tüp bebek tedavisine ilaveten, Preimplantasyon Genetik Tarama (PGT-SR) yapma gereği de doğacaktır.
Y kromozomunda AZF-a, b ve c bölgesinde kayıp varlığına bakılması da özellikle AZF-a ve b bölgesinde noksanlık (delesyon) saptanan olgularda, mikro-TESE yöntemi ile dahi sperm elde edilme ihtimalinin yoka yakın olduğunun tespiti ve çifti bilgilendirmek açısından önemli olacaktır.
Mikro-TESE
Mikro-TESE, testislerin (erkeğin hayalarının) mikroskop altında değerlendirilmesi ve ardından her iki testisten milimetrik boyutta parçalar alınarak sperm varlığı açısından incelenmesi yöntemidir. İşlem hemen lokal anestezi ile dahi uygulanabilmekte ve 30-45 dakika sürmektedir. İşlem sonrasında 1 saat istirahat ardından hastamız kliniğimizden ayrılabilmektedir.
Tıkayıcı olmayan tipte azospermi varlığında, mikroskop eşliğinde, her iki testis detaylı değerlendirilmekte ve çoklu noktadan milimetrik boyutta örnekler alınarak laboratuvarda embriyoloğumuz tarafından değerlendirilmektedir. Bu noktada, alınan dokuların yeterince taranabilmesi için yeterli zaman olması önemli olduğundan ve sperm bulunamama durumunda gereksiz yere yumurta toplama işlemi yapılmaması açısından, yumurta toplama gününden bir gün önce ya da yumurta toplama işlem gününde sabah mikro-TESE işlemini yapmaktayız.
Özellikle mikro-TESE yapılırken, işlemi yapan üroloğun deneyimli olması, sperm yapımı testisin bazen sadece ufak bir bölümünde var olabileceği için, mikroskop ile incelenip, sperm çıkma ihtimali yüksek olabilecek dolgun tübüllerin olduğu yerden örnek alınması başarı şansını arttıracaktır. Bu nedenle işlemi yapan kişinin mesleki deneyimi ve bu alandaki tecrübesi hayati önemlidir.
Mikro-TESE yöntemi ile elde edilen sperm, az sayıda olduğu, taze olarak kullanmak istememiz ve donma-çözme sonrası kayıp yaşanabileceği için, azospermi olgularında hemen daima, kadının yumurtalık uyarımını yapıp, yumurta toplama gününden bir gün önce mikro-TESE işlemi yapmayı tercih etmekteyiz.
Mikro-TESE uygulaması ile %50-55 oranında sperm elde edebilmekteyiz. Hatırlatmak isterim ki mikronejkesiyon işlemi için sadece olgunlaşmış ve tüm gelişim aşamalarını tamamlamış spermler kullanılabilmektedir. Gelişimini tamamlamamış öncü hücrelerle gebelik elde etme ihtimali yoka yakın olduğu için bu şekilde spermleri tüp bebek tedavisi için kullanmamaktayız. Bir kez sperm elde edilebildi ise tekrarlayan TESE uygulamalarında sperm bulunma şansı %90’lara kadar yükselmektedir.
Gerekli ön değerlendirmeler yapıldıktan sonra, tecrübeli bir doktor tarafından, çoklu noktadan örnekleme alınarak yapılmış mikro-TESE işlemi sonrasında sperm bulunamadı ise, maalesef tekrar deneme önermemekteyiz. Ancak tekli noktadan biyopsi alındı ise tekrar deneme önerilebilir.
Azospermi Tedavisinde Hangi Yöntemler Kullanılır?
Azospermi eğer hormon eksikliğine bağlı ise (FSH-Follikül uyarıcı hormon, LH- Luteinize edici hormon, testosteron) yani hipogonadotropik hipogonadizm mevcut ise tıbbi tedavinin sperm yapımını arttırmak açısından faydası olabilmektedir. Bunun dışındaki grupta yer alan hastalarda tıbbi tedavinin belirgin faydası olmamaktadır. Azospermi varlığında bebek isteği olan dönemde tüp bebek tedavisi ve TESE/PESA/TESA cerrahi yöntemleri ile sperm elde edilmesi ile bebek sahibi olunması sağlanabilmektedir.
Azospermi Tedavisi Nasıl Yapılır?
Azospermi varlığında, öncelikle sebebi bulmaya yönelik kapsamlı bir değerlendirme yapıldıktan sonra tedavi şekli belirlenmelidir. Eğer sebep hormonal eksiklik ise (hipogonadotropik hipogonadizm) çeşitli hormonal tedavilerle sperm yapımı arttırılabilir Ancak bu rahatsızlığın görülme oranı azospermi olgularında %5’in altındadır. Bu grup dışındaki azospermide tıbbi tedavinin faydası bulunmamaktadır. Tüp bebek tedavisi ve cerrahi yolla sperm elde etme (TESE/PESA/TESA) uygulamalarının yapılması gerekmektedir.
Hangi Azospermi Türleri Tedavi Edilebilir?
Hipogonadotropik hipogonadizm olarak isimlendirdiğimiz beyindeki hipofiz bezinde FSH ve LH salgılanmasında yetersizliğe bağlı olarak azospermi görülen hastalarda eksik olan hormon dışardan verilerek testislerde sperm yapımının olması sağlanabilir. Tıbbi tedavinin faydalı olduğu yegane grup budur. ilk etapta tıbbi tedavi planlanıp birkaç ay sonra sperm analizi (sperm testi) yapılarak sperm varlığı gözden geçirilebilir.
Bazen bu grup hastada sperm sayısı normale yakın seviyelere kadar ulaşabilir ve kendiliğinden gebelik şansı da olabilir. Ancak bazı hastalarda kriptospermi (çok çok az sayıda sperm bulunması), oligospermi (Sperm sayısının düşük olması), astenospermi (sperm hareketliliğinin düşük olması) görülebilir ve cerrahi yolla sperm elde etmeye gerek kalmaksızın tüp bebek tedavisi planlanabilir.
Azospermi Tedavisinde Cerrahi Müdahale Her Zaman Gerekli mi?
Mevcut olguların %5’ten azını oluşturan hipogonadotropik hipogonadizm olguları hariç diğer tıkayıcı olan (obstrüktif) ve tıkayıcı olmayan (non-obstrüktif) azospermide sperm elde edilebilmesi için testis biyopsisi (TESE) ya da sperm toplayıcı kanallarından aspirasyon ile sperm elde edilmesi (PESA/TESA) işlemi yapılması gereklidir.
Hormon Tedavisi Azospermi İçin Etkili midir?
Hormon tedavisinin etkili olduğu tek grup, hipogonadotropik hipogonadizm olarak isimlendirdiğimiz beyindeki hipofiz bezinde FSH ve LH salgılanmasında yetersizliğe bağlı olarak azospermi gelişen olgulardır. Bu grup rahatsızlık çok nadir görülmektedir (görülme sıklığı %5’in altındadır). Onun dışındaki olgularda hormon tedavisinin faydası bulunmamaktadır.
Azospermi Tedavisinde Kök Hücre Tedavisi Mümkün mü?
Şu an tüm dünyada bu konuda çalışmalar devam ediyor olsa da henüz günümüzde kök hücre tedavisi ve bu yolla sperm üretimi söz konusu değildir.
Azospermi Hastaları Tüp Bebek Yöntemi ile Çocuk Sahibi Olabilir mi?
Evet. Azospermi hastaları tüp bebek yöntemi ile çocuk sahibi olabilirler. Tıkayıcı tipte azospermi de sperm toplayıcı kanallarından aspirasyonla (PESA/TESA) sperm elde edilme ihtimali %100’e yakın iken, tıkayıcı olmayan tipte azospermide mikro-TESE yöntemi ile sperm elde edilme ihtimali ilk kez yapılan TESE işlemi ile, tecrübeli bir elde %50-55 civarında olmaktadır.
Sperm çıkma ihtimalini arttırmak için testis dokusunun dikkatlice değerlendirilmesi ve dolgun tübüllerin olduğu birden fazla bölgeden örnekleme yapılması sperm bulunma şansını yükseltmektedir.
Uygulamayı yaparken cerrahi yolla sperm elde ettiğimizde, elde edilen sperm sayısı az olacağı ve taze olarak kullanmak sonuçlar açısından daha iyi olacağı için, önce anne adayının yumurtalarını geliştiriyor ve yumurtalar belli bir büyüklüğe gelip yumurta toplamaya hazır hale gelince sperm elde etmek için cerrahi işlemi planlıyoruz. Böylece sperm elde edersek yumurta toplama (OPU) işlemini yapıyor ve tüp bebek tedavisine devam ediyoruz.
Mikro TESE ile Sperm Bulunmazsa Ne Yapılır?
Eğer kapsamlı bir ön değerlendirme sonrasında azospermi sebebi tespit edildi ve ardından tecrübeli bir hekim tarafından TESE yapıldı, çoklu noktadan örnek alındı ve sperm elde edilemedi ise ben tekrar TESE işlemi önermiyorum. Ama aksi söz konusu ise tekrar uygulama planlanabilir. İlk TESE’de sperm bulunamadı ise 2. yapılacak TESE’de sperm bulunma ihtimali %5-10 civarında olacaktır.
Azospermi Hastaları İçin En Başarılı Tüp Bebek Yöntemi Hangisidir?
Tüp bebek tedavisini kişiye özel planlamak her zaman daha verimli ve başarılı sonuç almamızı sağlamaktadır. Bu nedenle kapsamlı bir ön değerlendirme ve bulgulara göre çifte özel tedavi planlaması yapılması en sağlıklısı olacaktır.
Azospermi Tedavisi Sonrası Doğal Yolla Gebelik Mümkün mü?
Azospermi durumunda doğal yolla gebelik mümkün olmamaktadır. Tek istisnası hipogonadotropik hipogonadizm olarak isimlendirdiğimiz beyindeki hipofiz bezinde FSH ve LH salgılanmasında yetersizliğe bağlı olarak azospermi gelişen olgulardır. Bu olgularda tıbbi tedavi ile bazen normal seviyelere yakın sperm üretimi olabilmekte ve kendiliğinden gebelik imkanı olabilmektedir.
Azospermi Teşhis ve Tedavisinde Hangi Doktorlara Başvurulmalıdır?
Azospermi durumunda çiftin çocuk sahibi olabilmesi için tüp bebek tedavisi yapılması zorunlu olduğundan dolayı üreme üzerine çalışan bir hekime başvurulmalıdır.
Ankara’da Azospermi Tedavisi Yapan En İyi Doktorlar Seçimi Nasıl Yapılır?
Azospermi varlığında genel değerlendirme sonrasında tüp bebek tedavisi yapılması gerekmektedir. Bu kapsamda tedavi uygulanırken hekim seçimi çok önem arz etmektedir. Hekimin üreme alanına spesifik çalışıyor olması, bu alanda aldığı eğitimler, geçirdiği süre, seçim yaparken dikkate alınmaldır.
Azospermi Tedavi Süreci Ne Kadar Sürer?
Azospermi tespit edildiğinde tek bir sperm analizi ile karar vermemek gerekir. O nedenle öncelikle 6-8 hafta sonrasında tekrar bir sperm analizi yapılıp durum netleştirilmelidir. Ardından da genetik testler (kromozom analizi ve Y kromozom mikrodelesyon analizi) ve hormonal değerlendirme yapılmalıdır. Genetik testler genellikle 1 ay içinde sonuçlanmaktadır.
Sonrasında da sonuçlarla eğer tablo hipogonadotropik hipogonadizm olarak isimlendirdiğimiz beyindeki hipofiz bezinde FSH ve LH salgılanmasında yetersizliğe bağlı değilse çiftin arzu ettiği ay tüp bebek tedavilerine başlanabilir. Tüp bebek ve TESE uygulaması eşin adetinden itibaren 2.5 haftada sonuçlanmaktadır.
Azospermi Tedavisi Fiyatları?
Azospermi tedavisinde ilaç tedavisinin faydalı olduğu nadir görülen hipogonadotropik hipogonadizm dışındaki olgularda tüp bebek ve cerrahi yolla (TESE/PESA) sperm hücresi elde edilmesi zorunludur. Tüp bebek tedavi ücretleri klinikten kliniğe farklılık göstermekte olup 80-100.000 TL civarında olmaktadır.
Azospermi ile Erkek Kısırlığı Aynı Şey Midir?
Azopspermi erkek kısırlığı nedenlerinden biridir. Bu durumda erkeğin dışarı boşaldığı sıvıda üreme hücresi olan sperm bulunmadığı için kendiliğinden bebek sahibi olunması mümkün olmamaktadır.
Azospermi Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Kişinin bebek istemi yoksa ve sebep hormon eksikliği değilse (hipogonadotropik hipogonadizm) tedavi edilmesi zorunlu değildir.
Azospermi Genetik Bir Rahatsızlık mı?
Azospermi olgularının %10-15’inde sebep genetik ya da kromozomal rahatsızlıklardır (Klinefelter Sendromu, translokasyon, inversiyon, kistik fibrozis vb)
Hangi Hastalıklar Erkeklerde Azospermiye Yol Açabilir?
Azospermi, genetik olarak kalıtılan bazı hastalıklar nedeniyle (kistik fibrozis vb), kromozomal farklılık temelinde (Klinefeleter Sendromu, translokasyon, inversiyon), geçirilmiş cerrahiler, enfeksiyonlar, testis dokusuna zarar verici etkisi olabilen kemoterapi, radyoterapi gibi tedavilerin uygulanmış olması, çeşitli ilaçların kullanımı, hormon yapım yetersizliği (hipogonadotropik hipogonadizm) ve testis dokusunda sperm yapımından sorumlu hücrelerin doğuştan yetersizliği, bazen de şiddetli varikosel varlığında görülebilir.
Varikosel Azospermiye Neden Olur mu?
Çok şiddetli ve iki taraflı varikosel varlığında bazen azospermi görülebilir.
Hormon Bozuklukları Azospermiye Yol Açabilir mi?
Evet. Beyindeki hipotalamus ve hipofiz bezinden salgılanan hormonların (FSH, LH) yetersizliği durumunda testislerden sperm ve erkeklik hormonu üretiminin olmamasına bağlı olarak azospermi gelişebilir. Bu olguyu hipogonadotropik hipogonadizm olarak tanımlamaktayız. Tıkayıcı olmayan azospermiye sahip kişilerin %2-5’inde bu rahatsızlık saptanmaktadır.
Sperm Testi (spermiogram) Azospermi Tanısı Koymak İçin Yeterli midir?
Azospermi tespit edildiğinde tek bir sperm analizi ile karar vermemek gerekir. O nedenle öncelikle 6-8 hafta sonrasında tekrar bir sperm analizi yapılıp durum netleştirilmelidir. Tecrübeli bir kişinin sperm analizi yapması, gözle direk mikroskop altında değerlendirme ve hatta santrifüj sonrası inceleme yapılması, çok çok az sperm üretimi olan kritospermi olgularında spermin tespit edilmesine olanak sağlayacaktır. Bu durumda da bu az sayıda sperm ile tüp bebek tedavisi yapılabilir ve cerrahi yolla sperm elde edilmesine gerek kalmaz.
Azospermi Tedavi Edilebilir mi?
Azospermi eğer hormon eksikliğine bağlı ise (FSH-Follikül uyarıcı hormon, LH- Luteinize edici hormon, testosteron) yani hipogonadotropik hipogonadizm mevcut ise tıbbi tedavinin sperm yapımını arttırmak açısından faydası olabilmektedir. Bunun dışındaki grupta yer alan hastalarda tıbbi tedavinin belirgin faydası olmamaktadır. Azospermi varlığında bebek isteği olan dönemde tüp bebek tedavisi ve TESE/PESA/TESA cerrahi yöntemleri ile sperm elde edilmesi ile bebek sahibi olunması sağlanabilmektedir.
TESE, TESA, PESA ve Mikro TESE yöntemleri nelerdir?
Azospermi varlığında testisten sperm elde etmeye yardımcı cerrahi yöntemler testislerden biyopsi alınması (TESE), ya da sperm taşıyıcı kanallarından aspirasyonla sperm elde edilmesidir (PESA/TESA). TESE işleminin mikroskopik gözlem altında yapılmasına mikro-TESE denilmektedir.
Erkek kısırlığı ve Azospermide Kök Hücre ile Tedavi Mümkün mü?
Kök hücre tedavisi günümüz koşullarında henüz mümkün değildir.
Kaynaklar
- TESE-ICSI in patients with non-mosaic Klinefelter syndrome: a comparative study. Hakan Yarali1, Mehtap Polat, Gurkan Bozdag, Mufit Gunel, Idil Alpas, Ibrahim Esinler, Utku Dogan, Bulent Tiras. Reprod Biomed Online. 2009 Jun;18(6):756-60.
İletişim Bilgileri
Yazar: Prof. Dr. Mehtap Polat
Telefon: +90 530 011 41 33
E-Posta: info@mehtappolat.com