Döllenme kadın ve erkek üreme hücrelerinin bir araya gelerek, zigotu meydana getirmesine verilen addır. Doğal yollarla döllenmenin oluşabilmesi için öncelikli olarak yeterli sayıda spermin yumurtlama zamanında yumurtaya ulaşabilmesi gerekir.

İlk günden ilk güne 28-30 günde bir düzenli adet gören bir kadında yumurtlama çoğunlukla ilk güne göre 14-16. günde olmaktadır.  Ardından da elbette döllenme başarısızlığı olmaması için sağlıklı bir yumurta ve spermin olması çok önemlidir.

Çiftlerin bir kısmında kendiliğinden gebe kalmakta sorun yaşanmakta ve bu da çiftler üzerinde büyük bir baskı unsuru olabilmektedir.

Kendiliğinden gebelik elde edilememesinin ana sebepleri kadında yumurtalama sorunu yaratan başta polikistik over sendromu gibi bir rahatsızlık varlığı, tüplerde tıkanıklık, sperme ait faktörler ya da cinsel işlev bozukluğu olabilir.  Özellikle döllenme açısından sorun yaşayan pek çok çift tüp bebek tedavisi sayesinde bu sorunu aşar hale gelmiştir.

Tüp Bebekte Döllenme Nasıl Sağlanır?

Tüp bebek yönteminde invitro fertilizasyon (IVF) ya da intrasitoplazmik sperm enjeksiyonu (mikroenjeksiyon-ICSI) yöntemi ile yumurtanın döllenmesi sağlanır.

IVF yönteminde laboratuvar ortamında kültür sıvısına yerleştirilen her bir olgun yumurtanın etrafına yeterli sayıda hareketli sperm konur ve spermin yumurtanın içine girip, yumurtayı kendisinin döllemesi beklenir. Bu yöntem için sperm sayı ve hareketliliğinin yeterli miktarda olması esastır.  

ICSI yönteminde ise, her bir olgun yumurta içine bir sperm mikroskop altında gözlemle direk enjekte edilir. Bu nedenle ilk kullanım amacı sperm sayısı çok düşük olan çiftlerde döllenmenin sağlanması olsa dahi, IVF yönteminden daha yüksek döllenme oranları sağladığı için biz merkezimizde tüm çiftlerde, gebe kalamama nedeninden bağımsız olarak ICSI yöntemini uygulamaktayız.

Tüp Bebek Tedavisinde Döllenme Azlığı ya da Hiç Döllenmeme Neden Olur?

Tüp bebek tedavisinde mikroenjeksiyon (ICSI) yöntemi ile döllenme oranları %80’ler civarında olmaktadır. Ancak bazı çiftlerde döllenme oranları bu rakamların altında olabilmekte ya da nadiren hiç döllenme görülmeyebilmektedir. Döllenme sorunu yaşanan çiftlerde en önemli problem sperme ait faktörler ya da yumurta sayısının çok az olmasıdır.

Yumurtanın döllenebilmesi için sperm yumurtaya girdikten sonra bir enzimatik reaksiyon gelişmekte ve ani yükselen Ca düzeyleri sayesinde de yumurta aktive olmaktadır.  Döllenme azlığına ya da döllenme olmamasına yol açabilen durumlar;

  • Spermin baş kısmında akrozom dediğimiz döllenme için gerekli aktivasyonu başlatan kısımda yokluk yani globozoospermi varlığı,
  • Hareketli sperm olmayıp, tamamen hareketsiz spermlerle ICSI yapılmış olması,
  • Cerrahi yolla PESA/TESA elde edilen spermlerle ICSI yapılması,
  • Yumurta sayısının 3’den az olması

Döllenme Başarısızlığını Tedavi Etmek İçin Kullanılan Alternatif Yöntemler

  • Öyküsünde daha önce yapılan tedavisinde döllenme oranında azlık ya da yoluk olan çiftlerde tekrar tüp bebek denemesi yapıldığında CA-ionofor yöntemi uygulanması ve yumurta aktivasyonunun sağlanması döllenme oranlarını arttırabilmektedir. Bu amaçla ICSI yapıldıktan sonra yumurtalar bir süre CA-ionofor içeren solüsyonda tutulmaktadır.
  • İlaveten, döllenme oranları daha yüksek olduğu için, ejekülatta sperm sayısı çok az olsa da  olabildiğince meni spermi ile mikroenjeksiyon yapılması, gerekirse yumurta toplama günü 2 kez eşin sperm üretmesi istenerek  hareketli ve normale en yakın spermlerin seçilmesi de döllenme oranlarını iyileştirebilmektedir.
  • İlaveten elbette mikroenjeksiyon (ICSI) işlemini yapan embriyoloğun tecrübesi de döllenme oranlarını etkilemektedir. 

İletişim Bilgileri

Yazar: Prof. Dr. Mehtap Polat
Telefon: +90 530 011 41 33
E-Posta: info@mehtappolat.com