Anne adayının yaşının 35 yaş altında olduğu çiftlerde 1 yıl, 35 yaş üstünde olduğu çiftlerde ise 6 ay süreyle düzenli cinsel ilişki ile gebelik edilememiş olması durumunda gebe kalmakta sıkıntıdan bahsedebiliriz.

Ancak, eğer kadında adet araları düzensiz ise, 31-33 günden daha uzun aralıklarla adet görülüyorsa, rahim, tüp ve yumurtalıkları ilgilendiren doğuştan var olan bilinen bir rahatsızlık varsa, çikolata kisti (endometriozis) mevcutsa, erkekte bilinen bir sperm sayı ya da hareket düşüklüğü, çiftte cinsel işlev bozukluğu (vajinismus) söz konusu ise değerlendirmenin daha erken yapılmasını öneririm.

İnfertilite yani kısırlık nedeniyle başvuran çiftlerde %40 oranında kadına bağlı faktörler nedeniyle infertilite görülürken, %10 oranında erkeğe ait faktörler, %35 kadın ve erkeğe ait faktörler rol oynamaktadır. Eşlerin %15’inde de ne erkeğe ne de kadına ait bir problem saptanmamaktadır. Buna açıklanamayan infertilite demekteyiz.

Kadın Kısırlığı (İnfertilite) Nedir?

Kadına ait faktörler nedeniyle gebelik elde edilememesine kadın kısırlığı demekteyiz. Gebe kalamama şikayeti ile başvuran çiftlerin yaklaşık %40 civarında sebep kadına ait faktörlerdir.

Kadınlarda yumurtlama sorunları, hormonal dengesizlikler, tüplerle ilgili problemler, ileri yaş, çikolata kisti, doğuştan var olan rahim ile ilgili anormallikler, miyom ya da polipler gibi organik problemler ya da kromozomal anomaliler gebe kalmakta sıkıntıya neden olabilirler.

Kadınlarda Kısırlığının Belirtileri Nelerdir?

En baş belirti olarak adet düzenini söyleyebiliriz. Kadınların çoğunda adetin ilk gününden itibaren yaklaşık 27-28 gün sonra diğer adet başlar. Genel olarak adetin 24-31 gün aralığında olmasını normal kabul ederiz. Ancak bu süreden daha kısa ya da uzun aralıkla adet görülmesi durumunda yumurtlama sorunları olabilir. Bu açıdan kontrol yapılmasında fayda olur.

Adet döneminde kadınların çoğunda kasık ve bel ağrısı olabilir. Ancak çok şiddetli ağrı olması ya da adet dışı dönemde de ağrı olması durumunda anne adayında çikolata kisti (Endometriozis) varlığı açısından kontrol uygun olacaktır.

Adet miktarı çok yoğun ise miyom var olabilir, adet dışı dönemde de kanama ya da kahverengi akıntı varsa rahim içinde yer kaplayan miyom ya da polip olabilir. Tüplerde hidrosalpenks dediğimiz durum olabilir. Bu açılardan kontrol yapılmasında fayda olacaktır.

Kısırlık (İnfertilite) Türleri Nelerdir?

Kadınlarda gebeliğe engel yaratabilecek durumlardan en sık görülen yumurtlama ile ilgili sorun yaratan polikisitik over sendromu ya da daha nadiren görülen hipogonadotropik hipogonadizmdir.

Bunun dışında endometriozis yani çikolata kisti varlığında, rahimle ilgili doğuştan var olan gelişimsel sorunlarda, tüplerde tıkanıklık olanlarda ya da rahim içine bası yapan miyom ya da polip varlığında kadınlarda gebe kalmakta sorun görülebilmektedir.

Kadın İnfertilitesi Teşhisi Nasıl Konur ve Hangi Testler Kullanılır?

Gebe kalama nedeniyle başvuran çiftlerde, kadında gebeliğe engel yaratacak yani kısırlığa neden olan sorun varlığını tespit edebilmek için anne adayının detaylı öyküsünün alınması, genital sistem açısından muayenesi ve gerekli tetkiklerin planlanması önemlidir.

Anne Adayından Öykü Alınırken:

  • Yaş ve gebe kalamama süresi öncelikle öğrenilmelidir.
  • Adet düzeni sorulmalı.  Düzenli adet görülmesi (24-31 gün aralığında) ve adete yakın dönemde duygusal değişiklik, karında şişlik ve  göğüslerde gerginlik gibi belirtilerin olması yumurtlamanın bir göstergesi olarak kabul edilebilir.
  • Anne adayının hastalık geçmişi (özellikle şeker hastalığı, yüksek tansiyon, tiroid rahatsızlığı, geçirilmiş operasyon öyküleri, görülmüş olan kemoterapi ve radyoterapi gibi tedaviler detaylı olarak sorulmalıdır.
  • Daha önceden oluştu ise geçmiş gebelik öyküsü, bu gebeliklerin nasıl sonuçlandığı (düşük, erken doğum vb) sorgulanmalıdır.
  • Cinsel ilişki sıklığı, cinsel işlev bozukluğuna yol açabilecek vajinismus ya da erkekte ereksiyon problemleri sorgulanmalıdır.
  • Akraba evliliği olup olmadığı, aile hikayesinde akrabalarda doğumsal sorunlu ya da genetik hastalık tanısı konulmuş bir akraba (kuzen, kardeş, amca, teyze, hala, dayı vb) varlığı sorgulanmalıdır.
  • Yaşam şekli sorgulanmalıdır. Yoğun  sigara ya da alkol tüketimi, güncel kilo ve vücut kitle indeksi gözden geçirilmelidir.

Fizik Muayene:

  • Vücut kitle indeksinin (VKİ; kilonun 2 kez boya bölünmesi ile hesaplanır) çok düşük ya da yüksek olması gebe kalmakta sıkıntıya ve daha çok ta düşük ve erken doğum riskinde artışa yol açabilmektedir.
  • Kadının kendiliğinden adet görmemesi ya da 2-3 ayda bir gibi çok seyrek aralıklarla adet olması, vücutta kıllanma artışı varlığı, göğüslerden sıkmakla ya da kendiliğinden süt ya da sıvı gelmesi,  yumurta sayı azlığı ya da hormonal düzensizliklerin belirtisi olabilir.
  • Vajinal muayene, İki boyutlu ve 3 boyutlu ultrasonografi değerlendirmesi ile rahim, tüp ve yumurtalıkları ilgilendiren gelişimsel anomali varlığı anlaşılabilir. Yumurta sayısı yani rezervi net olarak değerlendirilebilir.

Kadın Kısırlığında Yapılabilecek Testler:

  • Yumurtalık Rezervinin Belirlenmesi:  Yumurtalık rezervini en yüksek doğrulukla saptayan 2 test transvaginal ultrasonografi yaparak yumurtalıkların içerisindeki  antral follikül (AF) dediğimiz 2-9 mm çapındaki yumurta keselerinin sayımı, bir diğeri de kanda yapılan antimüllerien hormon (AMH) testidir. Güncel yaklaşımda adetin 2. ya da 3. günü hormon analizi yapılması, FSH, LH Estradiol bakılması artık hemen daima terk edilmiş durumdadır.Her iki yumurtalıkta var olan antral follikül sayısının 6-8’den daha az olmasını ya da kanda AMH düzeyinin 1 ng/ml altında olmasını düşük over rezervi olarak kabul etmekteyiz.  AMH değerinin 1-2 ng/ml olması normalin alt sınırı, 2-4 ng/ml arası değer normal rezerv, 4ng/ml’nin üstü değerler de yüksek rezerv olarak kabul edilir. AMH yumurtalıkta yer alan yumurta keselerinden salgılanan bir hormon olduğu için yumurta sayısını belirtici gücü santral follikül sayımına eş değer düzeydedir. Bu nedenle santral follikül sayımı rahatça yapılabilen kadınlarda AMH yapılması zorunluluk değildir. Ancak kilo fazlalığı, büyük yumurtalık kisti varlığı gibi sebeplerle ultrasonda görüntülemesi çok net yapılamayanlarda AMH ölçümü yapılması uygun olacaktır.
  • Histerosalpingografi (HSG): Gebe kalamama şikayeti ile başvuran her çiftte yapılması zorunlu değildir. karın kesisi ile yapılmış ameliyat öyküsü olanlarda, çikolata kisti var olanlarda, ultrasonografide hidrosalpenks ya da rahim anomalisi şüphesi olanlarda yapılması planlanabilir.
  • Hormonal Değerlendirme: Genç yaşta yumurta sayı azlığı olanlarda, ilaçsız adet görmeme, tekrarlayan gebelik kaybı, boy kısalığı, kıllanma artışı  vb bulguları olanlarda genetik temeli dışlamak için kromozom analizi ve hormonal aykırılıkları saptamak için hormonal değerlendirme yapılabilir.
  • Tiroid hormon değerlerine, şeker düzeylerine bakılması, göğüsten kendiliğinden ya da sıkmakla süt ya da sıvı gelenlerde süt hormonu (prolaktin) düzeyine bakılması da düşünülebilir.

Kadın İnfertilitesi (Kısırlığı) Nedenleri?

Kadın infertilitesi nedenlerini ana başlıklar altında toplayacak olursak;

  • İleri kadın yaşı
  • Yumurtlama bozuklukları (Polikisitik Over Sendromu-PCOS, Hipogonadotropik Hipogonadizm)
  • Çikolata kisti (Endometriozis)
  • Tüpleri ilgilendiren problemler (Tüplerde tıkanıklık, tüplerin bağlanmış ya da alınmış olması vb)
  • Rahim ile ilgili sorunlar (Doğuştan gelişimsel anormallikler, rahim içinde polip ya da miyom vb)
  • Tiroid rahatsızlıkları ya da prolaktin yüksekliği gibi hormonal problemler
  • Kromozomal sorunlar (Turner Sendromu, Translokasyon, İnversiyon vb)

Yumurtlatma bozuklukları:

Bir kadının kendiliğinden gebe kalma şansını kullanabilmesi için yumurtluyor olması zorunludur. Yumurtlama fonksiyonunda sorun varlığında gebelik için tedavi yapılması gerekecektir.

Kadınlarda yumurtlama problemlerinin en sık nedeni polikistik over sendromudur (PCOS). Buna ilaveten tiroid rahatsızlıklarında, süt hormonu yüksekliğinde, hormon salgılayan yumurtalık ya da böbrek üstü bezi tümörlerinde,  beyinden yumurtalıkları uyaran hormonlar olan GnRH, FSH ya da LH hormonlarının salgılanmasında sorun yaratan hipogonadotropik hipogonadizm varlığında da yumurtlamada sorun görülebilir.  İlaveten karaciğer ya da böbrekleri ilgilendiren  rahatsızlıklarda, kullanılan ilaçlar nedeniyle ya da  yumurtalık rezerv azlığı ya da yumurtalık yetmezliği nedeniyle de yumurtlama bozuklukları görülebilir.

Yumurtalık rezerv azalması açısından en önemli risk faktörü ileri kadın yaşıdır. Yaşın yanında genetik yatkınlık, yoğun sigara içimi, kemoterapi ya da radyoterapi uygulanma öyküsü ve otoimmün hastalıklar da bu kaybı hızlandırabilir. Rezervin çok azaldığı hastalarda da yumurtlamada aksama olabilmektedir.

Çikolata Kisti (Endometriozis):

Çikolata kisti (Endometriozis) rahatsızlığı,rahim iç tabakasını döşeyen ve her ay adet kanaması sırasında dökülen endometrial hücrelerin rahim içi dışındaki alnlarda (karın boşluğu, yumurtalıklar ve vb) yerleşmesi ile oluşan bir rahatsızlıktır. Karın içi organlar arasında yapışıklık yaparak gebe kalmakta güçlüğe neden olabilirler. Ayrıca yumurtalıkta kist oluşumuna yol açabilir (Endometrioma) ve bu kistin bizzat varlığı da çevre yumurtalık dokusundaki yumurta sayısında azalmaya neden olabilir.

Tubal Hastalıklar:

Tüpler, rahimin 2 yanından çıkan tüp şeklinde organlardır. Fonksiyonu yumurtlama sırasında yumurtalıktan atılan yumurtayı yakalamaktır. İlişki ya da aşılama sonrasında tüplere kadar gelen spermler yumurta ile karşılaşır ve döllenme de tüplerde olur.  Tüplerin bir ucu rahim boşluğuna açılırken, diğer ucu da karın boşluğuna açılır. Tüplerde geçirilmiş hastalıklar ya da operasyonlar nedeniyle tıkanıklık ya da yapışıklık olması durumunda ya da tüpler bağlandı ise yumurta ile spermin karşılaşmasında sorun olacak ve gebe kalmakta sıkıntı olacaktır.

Tüplerin karın boşluğuna açılan kısmında tam tıkanıklık  olduğunda tüp içinde sıvı birikimi olabilmektedir. Bu duruma hidrosalpenks diyoruz. Hidrosalpenks varlığında tüpteki sıvı rahime doğru akarak gebelik şansını azaltmakta ve oluşan gebelikte düşük riskini arttırmaktadır.

Rahim İle İlgili Sorunlar:

Rahimde doğuştan anomali (rahim içi perde, tek ya da çift boynuzlu rahim), miyom ya da polip gibi rahim içine embriyo tutunmasında sorun yaratabilecek organik problemler varlığında gebe kalmakta sorun görülebilir.

Kadınlarda İnfertilite Tedavisi Genel Olarak Nasıl Yapılır?

Öncelikle gebe kalamama nedenini saptamak ve bu nedene yönelik tedavi planlaması yapmak başarı şansını arttıracaktır. Kadının yaşına, yumurtalık rezervine, gebe kalamama nedenine ve eşin sperm değerlerine göre çifte özel tedavi planlaması yapılması süreci daha başarılı ve verimli kılacaktır.

Kadın Kısırlığının Tedavi Seçenekleri Nelerdir ve Hangi Durumlar Hangi Tedavi Yöntemlerini Gerektirir?

Yumurtlama bozukluğu varlığında neden yönelik olarak yaklaşım uygun olacaktır. Polikistik over sendromu varlığında kilo fazlalığı varsa kilo verilmesi egzersiz yapılması gibi yaşam değişiklikleri bazı kadınlarda yumurtlama fonksiyonunu normale döndürebilmektedir.

Ancak yaşam şekli değişikliği ile yumurtlaması normale dönmeyenlerde, genç yaşta, ilave gebe kalamamaya yol açacak bir etken yoksa yumurtlatmayı uyarıcı hap, günlük iğne tedavileri ya da aşılama denenebilir. İlave gebe kalamama nedeni varsa ya da bu tedavilere yanıt alınamayan hastalarda tüp bebek yapılması uygun olacaktır. Elbette tüp bebek tedavisi bu kapsamda etkinliği en yüksek olan tedavidir.

Prolaktin yüksekliği varlığında, eğer adet düzensizliği ve yumurtlama sorunu varsa kafa grafisi ya da cranial MR çekilip gerekli kontroller yapıldıktan sonra medikal tedavi yapılabilir.

Hidrosalpenks varlığında laaroskopik yolla etkilenmiş olan tüpün alınması kendiliğinden ya da tüp bebek tedavisinde başarı şansını yükseltecektir.

Çikolata kisti saptanan hastalarda olabildiğince ameliyattan uzak durmaktayız. Çünkü çok yetkin ellerde yapılan cerrahide dahi sağlıklı yumurtalık dokusundan kayıp olabilmekte ve bu da yumurta sayısını azaltabilmektedir. bu nedenle şiddetli karın ağrısı ya da kanser şüphesi yoksa operasyondan uzak durmayı tercih etmekteyiz.

Açıklanamayana infertilite olan çiftlerde kadın yaşı genç ise ilk basamaklarda yumurtlatma aşılama tedavisi denenebilir. Ya da aşılamanın başarılı olmadığı ya da yapılamadığı olgularda direk tüp bebek tedavisine geçilebilir.

Rahimde perde, rahim içine baskı yapan myoma uteri ya da endometrial polip varlığında histeroskopik yolla bu problemlere yönelik düzeltici işlemler planlanabilir.

Yumurtalık rezervinde azlık olanlarda ilave bir gebe kalmaya engel durum yoksa bir süre kendiliğinden gebelik şansı verilebilir. Ancak kendiliğinden gebelik elde edilemedi ise ya da ilave bir gebe kalmaya engel yaratacak durum varsa oyalanmadan tüp bebek yapılması başarı şansını arttıracaktır.

Çünkü biliyoruz ki yumurta sayısını ya da kalitesini arttıracak hiçbir tedavi bulunmamaktadır. Biz kullandığımız ilaçlarla ancak var olan yumurtaları büyütebildiğimiz için sayı daha da azalmadan tüp bebek yapılması tüp bebek tedavisinde başarı şansını yükseltecektir.

Kromozomlarda translokasyon dediğimiz kopma, yer değiştirme olması durumunda yumurtalarda da eksik ya da fazla kromozom içeriği olabileceği ve sağlıksız embriyo oluşabileceği için genetik taramalı tüp bebek (PGT-SR) yapılması düşünülebilir. Aynı şekilde ileri kadın yaşı varlığında, ailede bilinen bir genetik hastalık varlığında, sebebi saptanamayan tekrarlayan gebelik kaybı öyküsü ya da tüp bebek başarısızlığı öyküsü durumunda da genetik taramalı tüp bebek (PGT) yapılabilir.

Kadın Kısırlığı Tedavisi Sürecinde Çiftlerin Duygusal ve Psikolojik İhtiyaçları

Gebeliği isteyen ve gebelik elde edemeyen çiftlerde süreç strese neden olmaktadır. Eşlerin kaygı düzeyleri yükselmekte, ümitsizlik, eşe karşı mahcubiyet, yetersizlik hissi baskın olmakta bu da depresyon sebebi olabilmekte ve eşlerin iletişimini olumsuz etkileyebilmektedir.

Gebe kalmakta sorunun eşlerden hangisinden kaynaklandığından bağımsız olarak, eşlerin birbirine destek olması sürecin daha kolaylıkla geçirilmesini sağlayacaktır. Bizim de aynı şekilde eşlere anlayışla yaklaşmamız, tüm detayları net olarak anlatmamız onların da süreci daha kolay geçirmelerine yardımcı olacaktır. Bu kapsamda ben de tedavi süresince detaylı bilgilendirme yapmaya, tedavi sürecini tamamen şeffaf yürütmeye gayret etmekteyim. Çünkü biliyoruz ki stres düzeyi düşük olan anne adaylarında gebelik şansı daha yüksek olmaktadır.

Kadın Kısırlığı Tedavisiyle İlgili Başarı Oranları ve Riskler Nelerdir?

Kadında kısırlığa neden olan faktöre göre tedavi yaklaşımı ve her bir tedavinin vereceği başarı şansı değişmektedir. Bu nedenle genel bir orandan bahsetmek mümkün değildir ancak belirtmeliyim ki kendiliğinden gebelik elde edilememiş ve tedavi yapılması planlanan çiftlerde uygun olgularda yumurtlatma tedavisi ya da aşılama denense de teknik olarak en yüksek gebelik şansını veren tedavi tüp bebek tedavisidir.

Her bir tedavi yöntemi için geçerli olmak üzere, uygulamayı yapan hekimin tecrübesi oluşacak yan etkileri ve komplikasyon riskini çok azaltacak hatta önleyecektir. Bu nedenle hekim seçimi infertilite tedavilerinde hem sorun oluşmaması hem de başarı şansı açısından önemlidir.

Kadın İnfertilitesi (İnfertilite) Tedavi Süreci Ne Kadar Sürebilir ve Maliyeti Nedir?

Gebeliğe yardımcı tedaviler kapsamında yumurtlatma ya da aşılama süreci adetten itibaren yaklaşık 2 haftada tamamlanır. Aşılama ücretleri tedavinin yapıldığı şehire ve kliniğe göre değişmekle birlikte 15.000-20.000 TL civarında olmaktadır.

Tüp bebek süreci de taze transfer yapılan olgularda adetten itibaren 2.5 haftada tamamlanmaktadır. Tüp bebek ücreti de ejekülat spermi kullanılan ve taze transfer yapılan uygulamalarda yine uygulama yapılan şehre ve kliniğe göre değişmekle birlikte 55.000-75.000 TL civarında değişmektedir.

Kısırlığı Olan Kadınlarda Tüp Bebek Tedavisi Yapılabilir mi?

Kendiliğinden gebelik elde edilemeyen çiftlerde tüplerde tıkanıklık, tüplerin alınmış ya da bağlanmış olması, düşük yumurtalık rezervi, çikolata kistine bağlı yaygın karın içi yapışıklık, tüp bebek dışı tedavilerle başarılı sonuç alınamayan çiftlerde tüp bebek yapılabilir. Tüp bebek tedavisi, yardımla üreme teknikleri içerisinde en yüksek gebelik şansı veren tedavi yöntemidir.

Aynı zamanda tüp bebek tedavisi kromozomla tarama amaçlı olarak ileri kadın yaşı varlığında preimplantasyon genetik tarama yapmak için, ailede bilinen bir genetik hastalık, eşlerde bilinen kromozomal bir sorun varlığında, iyi kaliteli embriyo transferine rağmen tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı olanlarda ve ya tekrarlayan sebepsiz gebelik kaybı varlığında da genetik tanı-tarama ile (PGT) sağlıklı embriyo tespiti için yapılabilir.

Açıklanamayan kadın kısırlığı (İnfertilite) Nedir?

Açıklanamayan infertilite erkekte ya da kadında bir sorun saptanmadığı halde bebek isteyen çiftte gebeliğin elde edilememesi demektir. Yapılan testlerde kadında yumurtlamada, tüplerde, rahimde bir sorun olmadığı, erkekte sperm sayı ve hareketliliği normal olduğu halde gebelik oluşmamaktadır. Bebek isteği bulunan ve gebelik elde edemeyen 5 çiftin birinde açıklanamayan infertilite görmekteyiz.

Açıklanamayan infertil bir çiftte her ne kadar yapılan testlerle bir sorun saptanmamış olsa da, gebe kalamama süresi uzadıkça çiftin ay başına gebe kalma süresi düşer. Üç yılı aşkın süredir gebelik olmayan bir çiftte artık ay başına gebelik şansı %3-4’lere kadar düşmektedir.

Bu çiftlerde kadın yaşı genç olan çiftlerde yumurtlatma aşılama tedavisi ile gebelik şansı %17 civarında iken, tüp bebek tedavisi ile genç yaş grubunda %55-58 civarında olmaktadır. Bu nedenle de gebelik şansı tüp bebek tedavisinde aşılama tedavisine göre 3-4 kat yüksek olmaktadır.

Kadınlarda Kısırlık Tedavisi Ne Kadar Sürer?

Kadında saptanan gebe kalamama nedenine göre tedavi yaklaşımı değişmektedir. Tüplerde tıkanıklık olan, tüpleri alınmış, düşük over rezervi olan, diğer yöntemlerle gebe kalamayan, erkekte sperm sayı ya da hareket düşüklüğü olanlarda tüp bebek yapılması uygun olacaktır. Tüp bebek tedavisi adetten itibaren 2.5 haftada tamamlanan bir süredir.

Ancak yumurta sayısı fazla olan öncelikle embriyo dondurma planlananlarda, genetik tanı-tarama (PGT) kapsamında tüp bebek planlananlarda embriyo dondurma sonrasında başka bir ayda rahim içini hazırlık ve donma çözme yapmaktayız.

Eğer myom alınması ya da tüplere yönelik işlem yapılması planlanıyorsa ameliyattan sonra en erken 2 ay sonra gebelik planı yapılabilir.

Kadınlarda kısırlık Genetik Midir?

Polikistik over sendromu ailede genetik geçiş gösterebilmektedir. Annede, teyzede, ablada polikisitik over sendromu olanlarda görülme riski daha yüksektir. Ayrıca kromozomlarda aykırılık saptananlarda translokasyon yani kromozomda kopma ya da yer değiştirme bebeğe de geçebilir.

Kısırlığı Önlemenin Yolları Nelerdir?

Polikistik over sendromu olanlarda yaşam şekli değişiklikleri yumurtlamayı düzenleyebilmekte ve kendiliğinden gebe kalma şansı sunabilmektedir. Bu kapsamda kilo verilmesi, egzersizin arttırılması ilk basamakta denenebilir.

Anne ve baba adayının alkol ve sigaradan uzak durması, yoğun kafein tüketilmemesi, zeytin yağlı yemeklerin tüketimi yani akdeniz mutfağı ağırlıklı beslenme de gebelik şansını arttırıcı yönde etki göstermektedir.

Erken Yumurtalık Yetmezliği (POF) Nedir?

Erkeklerle kadınların üreme fizyolojileri birbirinden farklıdır. Erkeklerde ergenlikten itibaren sperm üretimi başlar ve ölene kadar bir erkek yeni sperm üretebilir. Sperm sayı ve hareketi, kalitesi erkeğin yaşından etkilenmez. Bu nedenle erkekler teorik olarak ölene kadar baba olma şanslarını devam ettirirler.

Kadınlarda ise farklı bir fizyoloji söz konusudur. Bir kız çocuğu anne karnında gelişirken yumurtalık dokusu içine yerleşmiş belli sayıda yumurta ile doğar. Yaşam boyunca hiçbir kadının yeni yumurta yapma şansı yoktur. Ergenliğe kadar yumurtalar uykuda beklerler.

Ergenlikten itibaren yumurtalama fonksiyonu başlar. Her ay 1 yumurta yumurtlanırken, yanında da belli sayıda yumurta kaybedilir. Hiç yeni yumurta yapılamadığı, aksine her ay belli sayıda yumurta kaybedildiği için, zamanla yani kadın yaşı ilerledikçe doğal süreçte yumurta sayısı azalır. İlaveten kadın yaşı ilerledikçe, özellikle 38-40 yaş sonrasında üretilen yumurtaların kalitesi de düşmeye başlar. Bu nedenle kadın yaşı ilerledikçe hem kendiliğinden hem de tüp bebek ile gebe kalma şansı düşmeye başlar.

Ancak bazen ailesel yatkınlık, geçirilmiş yumurtalık cerrahileri, kromozomal farklılık (Turner Sendromu, translokasyon), kemoterapi-radyoterapi gibi tedavilerin etkisi ile yumurta sayısında erken tükenme olabilmektedir. Genç yaşta yumurta sayısında azalma olmasına erken yumurtalık yetmezliği (POF) denilmektedir.

Bu durumda sayı az bile olsa yumurta hücresi mevcutsa, anne adayı ilaçsız adet olabiliyorsa bu durumda tüp bebek tedavisi yapılabilir. Ancak adet düzeni bozuk olanlarda, ilaç tedavisi ile yumurta büyütülemiyorsa bu durumda tüp bebek ve gebelik şansı kalmamaktadır.

Erkek Kaynaklı Kısırlık Tedavisi Yapıyor Musunuz?

Evet. Erkeğe bağlı gebe kalmakta sıkıntı yaşayan çiftlerde mevcut duruma göre uygun tedavi planını yapmaktayım.

Kadınlarda Kısırlığı (infertilite) Artıran Risk Faktörleri Nelerdir?

Ailede erken menapoz öyküsü olan kadınlarda yumurta sayısında erken azalma ve erken menapoz görülme ihtimali yükselmektedir. Aynı şekilde ailede polikistik over sendromu (PCOS) olanlarda da yine PCOS riski artmaktadır.

  • Yoğun sigara içenlerde de yumurta kalitesi olumsuz etkilenmekte ve gebelik şansı düşmektedir.
  • Karın ameliyatı öyküsü olanlarda tüplerde yapışıklık ya da tıkanma riski olabilmektedir. Bu da kendiliğinden gebelik şansını düşürmektedir. Yumurtalıktan kist alınmış olması ya da yumurtalığın alınmış olması kalan yumurtalıkta yumurta sayısında azalmaya neden olarak gebe kalma şansını azaltabilmektedir.
  • Kilonun normal aralıktan daha yüksek ya da düşük olması, rahimde doğuştan şiddetli rahim içi perde, tek ya da çift boynuzlu rahim olması gebelikte düşük riskini yükseltebilmektedir.
  • Polikistik over sendromu varlığında yumurtalamada sorun olabilmekte ve bu da kendiliğinden gebelik şansını düşürmektedir.
  • Kontrolsüz şeker düzey yüksekliği ve tansiyon yüksekliği de gebe kalma şansını ve gebeliğin sağlıkla devamını olumsuz etkilemektedir.

İlaç tedavisi:

  • Yumurtalık stimülasyon ilaçları: Yumurtlama düzensizliği olan kadınlarda yumurtlamayı düzenlemek için kullanılan ilaçlardır.
  • Hormonal tedaviler: Hormonal dengesizlikleri düzeltmek ve yumurtlama sürecini optimize etmek için kullanılan ilaçlardır.

Cerrahi müdahale:

  • Laparoskopi: Karından ufak kesilerle endoskopik yolla karın içine girilerek karın içinin görüntülenmesi işlemidir. Tüplerin tıkanıklığını gidermek, hasarlı tüpleri almak veya endometriozis gibi durumları tedavi etmek için yapılan minimal invaziv bir cerrahi prosedür.
  • Histeroskopi: Ucunda optik olan bir cihazla rahim ağzındaki doğal açıklıktan geçilerek rahim içinin görüntülenmesi işlemidir. Rahim içi anomalilerin düzeltilmesi: miyomlar, yapışıklıklar veya polipler gibi yapısal sorunları gidermek için yapılabilir.

Yardımcı Üreme Teknolojileri (YÜT):

  • IVF (tüp bebek): yumurtalık uyarımı ile geliştirilen ve toplanan yumurtaların laboratuvar ortamında eşin spermi ile döllenmesi sonrasında elde edilen embriyoların rahime transfer edilmesi.
    IUI (Aşılama): Geliştirilen yumurta kesesinin boyutu istenilen seviyeye gelince yapılan çatlatıcı iğne sonrasında yumurtlama zamanında eşin sperminin yıkanıp hareketli olanların rahime enjekte edilmesi.
  • IMSI: Normalden çok daha yüksek büyütmeli (600-800 büyütme yerine 6.000 büyütme) mikroskop altında incelenen spermler içerisinden en yüksek kalitede olan sperm hücrelerinin seçilerek tüp bebek tedavisinde mikroenjeksiyon (ICSI) yöntemi için kullanılması.

İletişim Bilgileri

Yazar: Prof. Dr. Mehtap Polat

Telefon: +90 530 011 41 33
E-Posta: info@mehtappolat.com